Aylık Arşivler: Haziran 2013

“Çocukları rahat bırakın”

TEODORA DONİ “Çocukları rahat bırakın”   Kısa bir süre önce yapılan hükümet açıklamalarından öğrendim ki hem anormal bir vatandaşım hem de çocuklarıma ihanet etmişim. Hatta bu açıklamalara bakılırsa ailem de anormal ve ailem de bana ve kardeşlerime ihanet etmiş.  Evet, Mili Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer ve Sayın Başbakan’ın 66 aylık çocukların okula gitme zorunluluğuna ilişkin açıklamalarına dayanarak söylüyorum bunları. …

Devamını Oku...

Ya acılarıyla lâl olmak ya da yazmak…

  TEODORA DONİ Ya acılarıyla lâl olmak, ya da yazmak…   Kendimi bildim bileli ne vakit çok üzülsem daima masada duran peçete paketinden birer birer alıp dolma kalemimle bir şeyler çizmeye çalışırdım, öyle rastgele, amaçsızca, bir o kadar da anlamsızca şeyler… Galiba dolma kalemden akan mürekkebin yavaş yavaş peçetenin üzerine dağılışını, her dokunuşta oluşan farklı şekilleri izlemek beni hem o …

Devamını Oku...

Masallarda ne güzeldin ey demokrasi

TEODORA DONİ Masallarda ne güzeldin ey demokrasi   Geçen hafta Traian Basescu(Basesku), Cotroceni(Kotroçeni)’ye geri döndü. Traian Basescu sekiz yıldır Romanya’nın Cumhurbaşkanı. Şimdiye kadar iki kez görevden alındı ve her iki referandum sonucunda da görevine geri dönmeyi başardı. Cotroceni, Cumhurbaşkanlığının bulunduğu yerin ismi, tıpkı Türkiye’deki Çankaya gibi. Temmuz’da yayınlanan “Demokrasinin güzelliği gelinceye kadar mı?“ başlıklı yazımda, “Son bir kaç gündür Romanya …

Devamını Oku...

Vicdan arama, çok zor; o sadece bir Vidanjor

  TEODORA DONİ Vicdan arama, çok zor; o sadece bir Vidanjor   Çocukken, annemin kendi çocukluğundaki anılarını bizlere anlatmasını çok seviyordum. Pek çok anısını tam bir hikâye anlatır gibi anlatırdı ve bazılarını defalarca dinlediğim için hiç unutmadım. O zamanlarda da, yani çocukluğumda da anlıyordum ki annemin derdi sadece anılarını bizimle paylaşmak değil, bazı konularda kendince hayatın gerçeklerini anlamamızı sağlamaktı veya …

Devamını Oku...

Onca acı içinde kayıp bayram sevinci

TEODORA DONİ Onca acı içinde kayıp bayram sevinci   Mübarek Ramazan Bayramı, “17 Ağustos” sonrasına denk gelince Kamil Doruk'un kendine özgü üslup ve imlasıyla yazdığı "hikayevikaye" kitabındaki "zelzeleyi başlatan çocuk" adlı öyküyü hatırladım yeniden. Öncelikle bu öykünün benim için neden bu kadar hatırlatıcı olduğu belki anlaşılır diye buraya alıntılıyorum bir paragrafını: " karpuzu kaldırıp kırmak için yere vurmuş idi ki, …

Devamını Oku...

Hiçbir zaman kapanmayacak yaralarla yaşamak

TEODORA DONİ Hiçbir zaman kapanmayacak yaralarla yaşamak   "Onca acı içinde kaybolup gidiyor bayram sevinci ve sanki suskun bir mahzunluğa saklanıyor ve ortaya çıkabilmek için acıların dinmese de en azından azalmasını bekliyor gibi, orada, umutla…"  diyerek  bitirmiştim geçen haftaki yazımı. Evet, bu cümlelere yansıyan ruh halim hala aynı ve günler geçtikçe maalesef acılar azalmıyor tam aksine kat kat artıyor. Hakikaten …

Devamını Oku...

Tuhaflıklar ülkesinin çocukları

TEODORA DONİ Tuhaflıklar ülkesinin çocukları   Bu tuhaflıklar ülkesinde kısa bir süre de olsa yaşayan herkes hemen anlar ki buranın olağanüstü dönemleri de, olağanüstü sorunları da hiç bitmiyor ve tabii ki çelişkiler de, tuhaflıklar da… Her ne kadar kendi kendime, tuhaflıklarla dolu bu ülkenin bir tuhaflığını da ben yazmayayım, hem ayrıca sırası mı, dediysem de sonra yazmam gerektiğine karar verdim …

Devamını Oku...

Ey acılar panayırı, ey hayat…

TEODORA DONİ Ey acılar panayırı, ey hayat…   Beş yaşlarında bir kız çocuğu. Panayır yerinde o günün anısına fotoğrafçılardan birinin çadırında kardeşleriyle birlikte fotoğraf çektirdikten sonra kendisi yürüyemediği için o çadırın önünde bir sandalyede oturtulmuş yanında büyük ablasından sadece birkaç yaş büyük bakıcısıyla birlikte annesini, babasını ve kardeşlerini bekliyordu. Oysa o günün gelmesini sabırsızlıkla beklemişti. Ablaları panayırı anlattıkça kendisi iyice …

Devamını Oku...

Kendi kendimize ettiğimiz zulümler yüzünden…

TEODORA DONİ Kendi kendimize ettiğimiz zulümler yüzünden…   Günlerdir unutamıyorum o fotoğrafı. Minicik bir bebek; henüz doğduğu, en fazla birkaç günlük olduğu ilk bakışta hemen anlaşılan minicik bir bebek… Ama artık ne tertemiz bir kundakta, ne de annesinin kucağında…  Artarak devam eden zulmün acımasızlığıyla vurulan nice masumiyet gibi o da vurulmuş. Kefene sarılı o minnacık bedenini bir erkek ki muhtemelen …

Devamını Oku...

“yazık, şairler kadar cesur değilim”

TEODORA DONİ “yazık, şairler kadar cesur değilim”   "Babayiğit bir adam yok ki o adama adam gibi cevap versin”. Bu cümleyi bana üç hafta kadar önce çok değer verdiğim, gönül diliyle konuşan, gönül diliyle yazan; şiirler kadar türkülerin de dilini çok iyi bilen bir şair ağabeyim telefon görüşmemizde söylemişti. Kızgın, kırgın ve çokça öfkeli bir ses tonuyla söylemişti o cümleyi. …

Devamını Oku...