Cumhuriyete Bediüzzaman Said Nursi’nin Penceresinden Bakmak

Said Nursi’nin görüşleri, Cumhuriyetin temel niteliklerinin doğru anlaşılmasına elbette büyük bir katkı sağlayabilir. Ancak bunun için öncelikle Said Nursi’nin bütün konulardaki görüşlerinin, hayata ve yaşadığı çağa tanıklığının, o kendine özgü Kur’an kaynaklı bakışının bir bütün olarak çok iyi anlaşılması gerekir.

Ne yazık ki Cumhuriyet nesillerinin bu anlamda yeterli bir çaba gösterebildiğini, bunun için yeterli bir imkân bulabildiğini söylemek çok güç. Uzun süre bazı çevreler tarafından Said Nursi’nin Cumhuriyet karşıtıymış gibi gösterilmesi de cabası.

Kaldı ki o çevreler kendi imtiyazlı durumlarını korumak adına Cumhuriyetin temel niteliklerinden sayılan demokrasi, hukuk devleti ve laiklik gibi kavramları gerçek anlamından uzaklaştırmak, bu kavramlar üzerinden ülkede bir çatışma kültürü oluşturmak için ellerinden geleni yapmışlardır.

Demokrasi, hukuk devleti ve laiklik gibi kavramların Müslüman bir topluma ikna yoluyla benimsetilmesi ve dayatmacı yöntemlerle dikte edilen farklı yorumların yol açtığı gerilimlerin aşılması noktasında Said Nursi’nin yaklaşımları öncelikle bu toprakların, bu İslam milletinin sesi olarak son derece anlamlıdır ve önemlidir.

Bediüzzaman Said Nursi’nin cumhuriyet, demokrasi, laiklik, adalet, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gibi konulardaki barış ve adaleti önceleyen,  milletin bütününü kucaklayan, geçen yüzyıldan çağımıza ve geleceğe uzanan geniş ufuklu, kalıcı görüşlerini bilenler bilir, burada uzun uzun tekrar edecek değilim, ancak bilmeyenlerin hala çoğunlukta olduğunu düşünüyorum.

Bu toprakların Müslüman toplumu, birilerinin çatışma kültürü oluşturarak oynamak istediği oyunu fark etmedikçe, o oyunu bozmadıkça, Bediüzzaman Said Nursi gibi bu toprakların sesi olan mütefekkirlere, bilgelere kulak vermedikçe, onları hakkıyla anlamadıkça demokrasi, hukuk devleti ve laiklik gibi kavramların istismarı da gerilimler de devam edecektir.

Devletle milleti karşı karşıya getiren, adeta birbirine düşman eden çatışmacı, dayatmacı ve istismarcı anlayışa karşı devlet-millet kaynaşmasının gerçekleşmesinde Bediüzzaman Said Nursi gibi bu toprakların sesi olan mütefekkirlerin, bilgelerin görüş ve yaklaşımları son derece gerekli, bir o kadar da anlamlı bence.

Onun için diyorum ki artık Cumhuriyete bir de Bediüzzaman Said Nursi’nin penceresinden bakmanın zamanı şimdi.

23 Mart 2011 Çarşamba / Yeni Asya