Türkiye’deki insanların çoğu şöyle bir hata yapıyorlar. Bütün Batılıların Türkiye’deki sorun oluşturabilecek bütün yapılanmaları; ırk, din, dil, mezhep, aşiret, tarikat farklılıklarını bildiklerini ve buna göre hareket ettiklerini sanıyorlar.

Sanıyorlar ki, Batılılar hep bizimle uğraşıyorlar, bizi bölmek, parçalamak istiyorlar. Dinimizi değiştirmek istiyorlar.Belki biraz komik ama aynı şeyi Batılılar da düşünüyorlar. “Türkler bizi tekrar kendi pabuçlarının altına almak istiyor” diyorlar.Türkiye’nin böyle bir düşüncesinin olup olmadığı konusunda bir bilgim yok. Ancak bana göre, Türkiye’nin böyle bir düşüncesi yok, çünkü zaten “devlet” kendini savunmakla o kadar meşgul ki bütün vaktini bu konuda harcıyor.Türkiye’de Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak ve Arapların olduğunu bütün Batıllıların bildiği sanılıyor,  aynı düşünce dinler ve mezhepler için de geçerli. Oysa batılılar için ( tarihçiler, akademisyenler, politikacılar ve çok az sıradan insan hariç)Türkiye eşittir: Türk ve İslam.Evet, kabul ediyorum sayıları çok az da olsa Türkiye’deki bütün bu sorunları bilen batılılar var ve rahat durmuyorlar. 

Türkiye’deki Laz, Çerkez, Boşnak ve Arap kökenli vatandaşlar Kürtler kadar büyük bir çoğunluk olmadığı ve azınlıkta kaldığı için bunlarla en azından şimdilik uğraşılmıyor, bunlar şimdilik bir şekilde kışkırtılmıyor.

Asıl hesap, et ve tırnak gibi birbirine kaynaşmış büyük çoğunluğu (Türkleri ve Kürtleri) birbirine kırdırmak.

Ben bu kirli oyuna karşı devletin etkili bir önlem alamamasına, sağlıklı ve kalıcı bir çözüm bulamamasına çok üzülüyorum.

Romanya’ya gidiyorum, “bak sizin Türkler ne yapmış” veya “sizin orası Teksas gibi” diyerek alay ediyorlar.

Türkiye’de ise bak sizin Romenler veya Kürtler ne yapmış, diyorlar. Bana diyorlar çünkü ben hiçbir zaman Romen olduğumu saklamadım aynı zamanda eşim ve dolaysıyla çocuklarımın Kürt olduğunu da…

Kürt sorunu o kadar büyütüldü ki Türkiye’ye gelen Romenleri bile bazıları Kürtlere karşı kin ve nefretle doldurmuş.

Artık onlara sorduğunuzda: Eğitimsiz, kaba ve terörist Kürtler, cevabını alıyorsunuz.

Hatta bu Romenlerden bazıları, çevrelerinde Kürtlerle evli olan Romenlerle muhatap olmamak için Romen olduklarını saklıyorlar.

Kürtlerle evli Romenler için, pis Kürtlerle evli ve bu pislik onlara da bulaşmış diye düşünüyorlar.

Oysa biz Romanya’da bu şekilde büyümedik, bize böyle şeyler öğretilmedi. Romanya’da yaşayan bütün ırkların isimleri zikrediliyordu Anayasada.

Suçlu yine batılılar demeyin sakın.

Bu Kürtler uzaydan mı geldi.

Kurtuluş savaşında Kürtler Türklerle birlikte düşmana karşı savaşmadılar mı?

Birlikte tekbir getirip  “Allahuekber” diyerek düşmanın üzerine birlikte yürümediler mi?

Cumhuriyeti birlikte kurmadılar mı?

Bin yıldan fazla bir süreden beri burada milyonlarca Kürt ve milyonlarca Türk birlikte yaşamıyorlar mı?

Birbirleriyle evlenmediler mi? Akraba olmadılar mı? Her Kürtün bir yanı Türk ve her Türkün bir yanı Kürt olmadı mı?

Yoksa benim gibi başka bir ülkeden buraya henüz mü geldiler?

Bir Kürt, ben Türküm deyince Türk olabiliyor mu?

Bu iş bu kadar basit mi?

Ben Türk olmadığım halde Türküm diyebilir miyim?

Böyle deyince Türk olunuyor mu?

Ben sonuçta bir Romenim.

Bana denilebilir, sen ne hakla şu, şu hakkı istiyorsun.

Sen kendi isteğinle geldin ve burada ki yasalara göre yaşamak zorundasın.

Senin anadilde eğitim hakkın yok, senin ırkının anayasa da yazılmasını talep edemezsin.

Bana söylenebilir, kabul, ama bu ülkenin kurulması için şehit verenlere bu nasıl yapılabiliyor aklım almıyor.

Bu konuda yazılacak söylenecek çok şey var. Her bir cümle bir değil birkaç kitap konusu aslında.

Öyle zannediyorum ki bu konu da daha çok yazılacak.

Büyük bir medeniyet birikiminin mirasçısı Türkiye gibi bir ülke için demokrasi ve özgürlük tartışmalarının hala çözümsüz bir noktada olmasının çok utanç verici bir durum olduğunu söylemek zorundayım.

Koskoca Osmanlı İmparatorluğundan ders alınmadı, aynı hataları yapmayalım denmedi, denmiyor da.

Başka devletler, gelecek elli yılı ve daha fazlasını planlarken Türkiye yarınını bile planlayamıyor.

Kardeşin kardeşe düşman olmasına zemin oluşturabilecek sorunları devlet kolayca ortadan kaldırabilecekken her nedense bir türlü kaldıramıyor.

Kürtler, ne yazık ki güzelim kültürüyle, türküleriyle, gelenekleriyle, dilinin güzelliğiyle değil de hala terör ile anılıyorlar.

Hala konu üzerine kafa yorar gibi görünen herkes, bir “Kürt açılımı” lafı tutturmuş eveleyip gevelemeye devam ediyor ve lafın sonunu hiç kimse bir türlü getiremiyor.

Neden acaba?

Ve neden hala “Kürtlerin Türküleri” sessiz bir çığlık gibi…

27 Temmuz 2009 Pazartesi / timeturk.com 

Kürtlerin Türküleri…   Kürtlerin Türküleri…  Kürtlerin Türküleri…