blank

Somali ya da saygıyla yardım etmek

blank

TEODORA DONİ
Somali ya da saygıyla yardım etmek
 
Hepimiz biliyoruz ki insan olarak her zaman küçük aksiliklerle karşılaşabiliriz. İşte öyle küçük bir aksilik nedeniyle geçen hafta yazım yayınlanmadı. Bundan dolayı bütün okuyucularımızdan özellikle bana ulaşıp da gazetemizde bu durumu izah eden bir açıklama yayınlanmadığı için sitem edenlerden haklarını helal etmelerini rica ediyorum. Aksiliğin temel nedeni benim sağlık sorunumdu diyebilirim. Aslında hasta halimle yine de yazımı yazmıştım ancak şiddetli ağrı ve sancıların etkisiyle yazıya bir türlü tam yoğunlaşamadığım, istediğim nihai şekli veremediğim için gazetemize göndermedim. Daha doğrusu o yazımda bazı bölümlerin yanlış anlaşılma ihtimali çok yüksekti ve bu ihtimali yok edememiştim.

Geçen hafta herkes gibi ben de medyadan bazı tartışmaları takip ettim ve iyi ki gazetemize göndermedim o yazıyı dedim çünkü endişelerimde ne yazık ki haklı çıktım. O yazımın bir bölümünde; çoğumuz için çok kıymetli olan bir hocamızın bir süre önce yazdığı bir yazısında Suriye'de yaşanan olayları ne kadar yanlış değerlendirdiğini ve bazı kendini bilmezlerin o yazıyı fetva olarak kabul edip yanlış yapabileceğini yazmıştım, nitekim geçmişte, Türkiye, çok çekti böyle düşüncelerden. Bu eleştirimin yanlış anlaşılacağı ve çok da sağlıklı bir tepki verilmeyeceği endişesiyle o yazımı göndermedim. Bir diğer endişem de değerli hocamızın her zamanki gibi tepki vermesi ihtimaliydi. Çünkü ne yazık ki değerli hocamız küçücük bir eleştiriye bile edepsiz, cahil ve buna benzer hoş olmayan kelimelerle karşılık veriyor.

Kendi adıma sadece Mübarek Ramazan ayında değil yılın bütün aylarında, haftalarında, günlerinde kısacası her zaman yazarken de konuşurken de son derece dikkatli olmaya çalışıyorum. Yazdığımı tekrar tekrar okuyup defalarca gözden geçirip yanlış anlaşılmaların hiç olmamasına gayret ediyorum. Yazı yayınlandığında hala birileri tarafından yanlış anlaşılıyorsa öncelikle kendimi sorguluyorum ben mi yanlış anlattım diye. Eğer yanlış anlatmadıysam o zaman demek ki yanlış anlayanın zihnindeki putlar sarsılıyor da o yüzden küfür dolu hakarete varan tepkiler oluyor. Neyse efendim, durumun özeti bu.

Ben bugün Suriye’de yaşananlara kıyasla hiçbir tartışmaya yer vermeyecek kadar açık ve çok daha büyük bir trajediden, Somali’deki insanlık dramından söz etmek istiyorum.

Kendi adıma, bir insan olarak Somali'deki duruma ülkemizdeki insanların bu kadar duyarlı olmasından, oradaki halka yardım için adeta seferber olmasından hakikaten çok mutluyum. En son geçenlerde Samanyolu televizyonunda bir bağış kampanyası yapıldı ve insanlar ne kadar duyarlı olduğunu bir kez daha gösterdi. O gece telefonla programa katılan Sayın Başbakan'ın da isim zikretmeden hatırlattığı gibi aslında Somali’deki dramı çok daha önceden insanımıza duyuran haber kanalı TVNET ve gazetemiz Yeni Şafak. Elbette taşın altına elini koyan herkesten Allah razı olsun. Bir kaç hafta önce kendim de konuyu yazdım, yardımların akıbetinin takip edilmesinin önemli olduğuna da dikkat çekerek.

Yardımların çığ gibi büyümesi çok sevindirici daha da sevindirici olan ise vicdanının sesini dinleyip gönlünden kopanı Somali’ye ulaştırmak için seferber olan insanların, ne “bize ne elin Afrikalısından, Somalilisinden” diyenlere aldırış etmeleri ne de “Türkiye'nin uçağını gördüklerinde secdeye kapandılar” diyenlere… Diğer yandan son günlerde farklı yollardan bana ulaşan bazı insanların söyledikleri çok şaşırtıcı.  Kimi Somali'ye yardım için kendi çapında çevresini harekete geçirmeye çalıştığını ancak insanların duyarsız olduğunu söylüyor ki buna katılmak mümkün değil. Kimi ciddi ciddi bu durumdan ilk defa haberdar olduğunu söylüyor ki bunu anlamak hiç mümkün değil. Ülkemizdeki yardım kuruluşları yıllardır o bölgede hizmet veriyor. İlk aklıma gelen İHH,  yıllardır o bölgede su kuyuları açıyor aynı zamanda katarak ameliyatları gerçekleştiriyor ki buna yoğun kampanyalar bittiğinde de yine daha önce olduğu gibi büyük bir özveriyle aynı şekilde devam edecekler inşallah. Bu durumda Afrika’daki dramdan ilk defe haberdar olduğunu söyleyenlere insan sormadan edemiyor, neredeydiniz şimdiye kadar?

Günlerdir Somali'den  medyaya yansıyan  görüntüleri takip etmeye çalışıyorum, yüreğimin dayanabildiği kadarıyla. Çok az da olsa oradan insanı umutlandıran görüntüler de yansıyor ekranlara. Görebildiğim kadarıyla su kuyusu açılan yerlerdeki insanlar diğer yerlerdekilere nazaran daha iyi durumda.  Demek ki duyarlı insanlar olarak biraz daha çaba gösterirsek oradaki insanların mükemmel olmazsa da daha insanca yaşamaları mümkün. Yine ekranlardan izleyebildiğim kadarıyla oradaki insanların yardımlar dağıtılırken metrelerce uzunluktaki kuyruklarda büyük bir sabırla ve sükûnetle beklemeleri de oldukça dikkat çekiciydi. İnsan olmanın onur ve olgunluğunu yansıtan bu davranış biçimi onların eğitimsiz olduğunu söyleyenlere de düşündürücü bir cevap bence. Evet, üniversiteler bitirmemiş olabilirler ama bu görüntüler bir kere daha göstermiştir ki insan olmak bir bilgi yüksekliği meselesi değil bir gönül yüceliği meselesidir.

Hatırlatmadan edemeyeceğim ülkemizde ise ne yazık ki Mübarek Ramazan aylarında yapılan yardım dağıtımlarında yıllarca hoş olmayan görüntüler yansıdı ekranlara. Yardıma daha önce ulaşmak veya daha çok yardım almak için birbirini eziyor, kavga ediyordu insanlar. Elbette böyle olmasında yardım şeklinin de bir payı vardı. Çok şükür ki son zamanlarda bu tarz görüntülerle karşılaşmıyoruz, çünkü artık yurtiçindeki yardımlar da insan onurunu zedelemeyecek şekilde yapılıyor. Evet, yoksul ya da mazlum yardıma muhtaç kim olursa olsun, onun önce insan olduğunu unutmadan, ona önce insan olarak saygı göstermek sonra saygıyla yardım etmektir insana yakışan.

15 Ağustos 2011 Pazartesi / Yeni Şafak
Share

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir